⛵ Bir Rüya, Bir Yelken, Bir Koy: Neden Bir Tekneye Sahip Olmalısınız?

Melih Koray Soydan
10 May
3 dakikada okunur

Bazı hayaller vardır, yıllarca aklın bir köşesinde bekler. Fırsat gelmez, vakit olmaz, “bir gün mutlaka” denir. Benim için yelkenli tekne de işte öyle bir hayaldi. Ta ki bir sabah, Antalya’nın sakin bir limanında, martı sesleri eşliğinde kahvemi içerken kendime şu soruyu sorduğum ana kadar :“Hayatımı neyin içinde geçirmek istiyorum? Trafikte mi, yoksa rüzgârda mı?”

Bir yelkenli tekne sahibi olmak, yalnızca bir taşıta sahip olmak değildir. Bu, bir yaşam biçimini seçmektir. Sabahları denizin üstünde uyanmak, telefonun çekmediği koylarda yıldızların altında sessizliğe kulak vermek, çocukların güvertede kahkahalarla koşuşturduğu o eşsiz anlara tanık olmak… Ve en güzeli de, kendi zamanının kaptanı olmaktır.

Bu yazıda, bir yelkenli sahibi olmanın bana ve aileme neler kattığını, yatırım boyutunu, konforunu, zorluklarını ve güzelliklerini, tüm samimiyetimle paylaşacağım. Belki senin içinde de bir rüzgar esmeye başlar…

1. İlk Rüzgar: Tekne Alma Kararını Nasıl Verdik?

Her şey bir yaz akşamı başladı. Kaş’ta bir koyda demirlemiş, beyaz gövdeli bir Beneteau Oceanis 40 vardı. Dalgaların hafif hafif vurduğu, güneşin batarken üstünü altın gibi parlatığı bir tekne. İçinde kahvesini yudumlayan bir adam, yan tarafta gülen çocuklar, kitap okuyan eşi…

O an içimden bir ses “İşte bu,” dedi. O akşam eşimle konuşmaya başladık.— "Gereksiz mi olur?"— "Çocuklar büyüyor, bu zamanları bir daha yaşayamayız…"— "Yatırım gibi de olabilir, iyi planlanırsa... "O an verdik kararı: Artık sadece karada değil, denizde de bir hayatımız olacak. Üstelik çocukluğumdan beri kurduğum hayale bu kadar da yakınken...

2. Suda Ev Gibi: Yelkenlinin Gerçek Konforu

Birçok kişi, tekne hayatını dar, rahatsız ve konforsuz hayal eder. Oysa doğru tekneyle tanışınca, bu fikir hızla değişiyor. Yelkenlimizin içinde 3 kabin, geniş bir salon, tam donanımlı bir mutfak, duş, tuvalet, hatta klima sistemi bile mevcut. Sessiz bir koyda sabah gözünü açtığında, yataktan kalkmadan önce camdan baktığında gördüğün manzara... Parayla ölçülmez.

Eşim Çiçek, sabahları kahvesini güverteye çıkıp denize karşı içerken, çocuklar olta sallayıp balık tutuyor. Akşamları ise barbekü yapıp, teknemizin arka platformunu küçük bir iskele gibi kullanıyoruz. Bir yerlere yetişme telaşından uzak, suyun ve rüzgarın buluşmasından doğan inanılmaz müzik ezgisi...

3. Yatırım Olarak Tekne Sahibi Olmak – Gerçekler ve Efsaneler

Şunu kabul etmek gerek: Bir yelkenli tekne sahibi olmak ucuz değil. Ancak bu “gereksiz lüks” değil; doğru yaklaşımla akıllı bir yatırım olabilir. Bu konuda Yelkenli'nin her keseye her sevene hitap ettiği gerçeğini ileride ayrıca değerlendireceğim. Gelelim tekrar yatırım konusuna;

✅ Sezonda charter ile kira geliri elde etmek mümkün

✅ Döviz bazlı kazanç sağlayabilir

✅ Doğru bakım yapıldığında değerini korur

Ancak bilinmeli ki, tekne masrafı sadece alım fiyatından ibaret değil. Marina konaklama, bakım, yıllık sigorta, ekipman yenileme gibi düzenli giderler var. Ama tüm bunlar, bir apart daireye yaptığın yatırımda da var — üstelik bu yatırım sana huzur, özgürlük ve özgün anılar da getiriyor.

4. Aile ile Denizde Olmak: Çocuklar, Güvenlik ve Anılar

İlk zamanlar, çocuklarla tekneye çıkmak bizi biraz endişelendirmişti. Ama sonra gördük ki; tekne aslında onları doğaya, dengeye, sabra ve sorumluluğa yaklaştırıyor.

Güvenlik önlemleri alındığında (can yelekleri, fileler, güvenli bölmeler), çocuklar deniz yaşamına kolayca uyum sağlıyor. Baran dümeni tutmaya bayılıyor, Derin ise 12 yaşında olmasına rağmen uzun seyirlerde gösterdiği cesaret ile en büyük yardımcım. Çiçek, birçok yelkenli sahibi kaptanın eşi gibi, yoğun ve uzun seyirlerde biraz korku, biraz merak sonrasında hayale ortak oldu.. Bu anlar, başka hiçbir tatilde yaşanamaz. Bu anılar, her şeye değer.

5. Sonuç: Hayatın Rüzgarını Arkana Almanın Zamanı Gelmedi mi?

Hayatta her yatırım bir değer sunar ama bazıları sana yeni bir hayat sunar. Bir yelkenli tekne; sadece denizde değil, kararlarında da seni özgürleştirir.

Eğer sen de yıllardır içinden “Bir gün…” diyorsan, belki o bir gün bugündür. Belki de senin rüzgarın da bizim gibi bir gün esmeye başlayacak.

O zaman diyorum ki: Rüzgarın kıymetini bilenlere selam olsun. Yelkenlerin dolsun, rotan hep özgürlük olsun.